- sığmamak
- v. (neg. form of sığmak) not to go in, outgrow, overgrow
Turkish-English dictionary. 2013.
Turkish-English dictionary. 2013.
kabına sığmamak — duygularına engel olamayıp taşkın davranışlarda bulunmak Aynı yazar bu kabına sığamayan oyuncunun el, kol, yüz kıpırtılarını da şöyle dile getirir. S. Birsel … Çağatay Osmanlı Sözlük
havsalasına sığmamak — 1) aklı almamak, kavrayamamak 2) kabul edememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
erkekliğe sığmamak — mertliğe, yiğitliğe yakışmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
içi içine sığmamak — telaş, sabırsızlık, coşkunluk göstermekten kendini alamamak Nazmiye den çok İhsan ın içi içine sığmıyor, birazdan başlarına gelecekleri tasarlayarak kahroluyordu. O. Kemal … Çağatay Osmanlı Sözlük
canı canına (veya içine) sığmamak — sabırsızlık göstermek, tahammül etmemek … Çağatay Osmanlı Sözlük
kafasına sığmamak — akıl erdirememek … Çağatay Osmanlı Sözlük
aklına sığmamak — 1) anlayamamak, kavrayamamak 2) olabileceğine inanmamak … Çağatay Osmanlı Sözlük
ele avuca sığmamak — 1) söz dinlememek, baskı altına alınmamak, zapt edilememek İzmir deyiz. Ele avuca sığmaz haşarı bir çocuğum. R. N. Güntekin 2) şımarık davranmak Hani vatandaşlarımız da güç, ele avuca sığmaz, kanmaz, doymaz insanlar olsa bari! F. R. Atay … Çağatay Osmanlı Sözlük
KABINA SIĞMAMAK — t. Sabırsızlık, acelecilik. * Şişmanlamak … Yeni Lügat Türkçe Sözlük
akıl — is., klı, Ar. ˁaḳl 1) Düşünme, anlama ve kavrama gücü, us 2) ruh b. Bellek Hâlâ aklımda o tufan yağmuru. C. S. Tarancı 3) Öğüt, salık verilen yol Bu aklı size kim verdi. 4) Düşünce, kanı Şimdiki aklım olsaydı bu dükkânın yerine aç bir kahve! A. K … Çağatay Osmanlı Sözlük
can — is., Far. cān 1) İnsan ve hayvanlarda yaşamayı sağlayan ve ölümle vücuttan ayrılan madde dışı varlık 2) Yaşama, hayat Bir kedi yavrusunu kurtarmak için ipe sarılıp kuyuya iner, canımı tehlikeye koyardım. R. N. Güntekin 3) Güç, dirilik Her şeyde… … Çağatay Osmanlı Sözlük